Kayıtlar

Haziran, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Postmodern görünen yalnızlıklar

"Ayrı dünyaların insanlarıyız" dedi giderken. Unuttuğu çok şey vardı; Ayrı dünyaların insanı isek neden aynı bulutlara bakıyorduk. Neden yağmur başlayınca camlara koşuyorduk. Neden sorusuna yanıtlar yoktu. Çünkü aklını da yanında götürebilseydi bunlar olmayacaktı. -Sen iyi bir insansın Alper. Ama ben sana... +Ama sen. Eeeee... devamı? Yoktu devamı. Olması için de üç nokta yerine üç satırlık eften püften, etten dertten, tenden ruhtan, sözden paragraftan bir savunma metni lazımdı. Belli ki gitmesi gerekiyordu. Gitti. O gitti şimdi. Biz kaldık başbaşa. Postmodern bir yalnızlığın adıdır insanın kendi kendisiyle konuşması.. derdi bu cümleleri yazan. Ayrı dünyalara, ayrı gezegenlere, aynı gökyüzüne baksakta. Sahi kaç tane dünya var ki ayrı ayrı dünyalar sorusuna gark oluyoruz. Dur söyleyeyim. Bir dünya.. içinde kümeler halinde kümelenen milyarlarca dünya. Senin ki ayrı onun ki ayrı falan filan klişe ezber cevaplar. Kişiler ve klişeler beni toplumdan soğutuyor ey yalnızlığ...

Fihriste-i Hüzn

Daha yıkılmadan paldır küldür bulutlar Yalnızlığıma isim bulup ona kılıf takmıştım. Anneme masallar anlatırken aklıma gelmişti. Daha ben büyüyecektim... Resimler yerine kendime yol çizecektim. Sonsuzluğa yürünen... ... Yıllar geçti, boyum uzadı, babam öldü Kırılan umut dallarım kurudu Kelebeklerin ömrü 48 saate çıktı Yarın diye birşey olmadı Yüzümdeki sivilce izleri geçmedi. Leylim gecelerde ölesim tutmadı Meskun mahallerde polis beni tutuklamadı. Yalanım yok, annem beni dövmedi Karnemde Pekiyim olmadı ... Ahmet Kaya şarkılarını söylemedi Neşet Ertaş bamtelime dokunmadı Anonim türküler daha doğmadı Ama ben büyüdüm.. ... Sormayacaksınız biliyorum Şimdi; Kişiliğimi berduşun Özümü de meczubun birine Bedelsiz sattım Ondan beri iflah olamadım. ... Ben bu aralar çok üşüyorum.